Kategoriler
Organik Tarım

Organik Tarım

18.12.2016
Organik Tarım
Tarımsal üretimde kullanılan kimyasalların (ilaç, gübre gibi) olumsuz etkilerinin insan
ve toplum sağlığı üzerindeki zararları artarak kendini hissettirmeye başlamıştır. Tüm bu olumsuz etkilerin ortadan kaldırılması amacıyla kimyasal gübre ve tarımsal savaş ilaçlarının hiç ya da mümkün olduğu kadar az kullanılması, bunların yerini aynı görevi yapan organik gübre ve biyolojik savaş yöntemlerinin alması temeline dayanan Ekolojik Tarım Sistemi geliştirilmiştir.
FAO ve Avrupa Birliği tarafından konvansiyonel tarıma alternatif olarak da kabul edilen bu üretim şekli değişik ülkelerde farklı isimlerle anılmaktadır.
Organik tarım, hatalı uygulamalar sonucu kaybolan doğadaki dengeyi yeniden kurmaya yönelik, toprağın verimliliğinde devamlılık sağlayan biyolojik mücadele ile hastalık ve zararlıları kontrol altına alarak, insana ve çevreye dost üretim sistemlerini içeren, sentetik kimyasal gübre ve ilaçların kullanımını yasaklayan, organik ve yeşil gübreleme, ekim nöbeti ve toprak muhafazasını tavsiye eden, üretimden tüketime kadar her aşaması kontrol altında olan ve  elde edilen ürünün sertifika ile belgelendiği bir üretim şeklidir.

Organik tarım ekolojik sistemde hatalı uygulamalar sonucu kaybolan doğal dengeyi yeniden kurmaya yönelik, insana ve çevreye dost üretim sistemlerini içermektedir. 
 
Çevrenin, doğal kaynakların korunması ve bozulan ekolojik dengenin yeniden tesisi, sürdürülebilir tarım, toprağın yaşatılması, flora ve faunanın korunması, biyolojik çeşitliliğin devamı ve kimyasal kirlilik ile zehirli kalıntının sonlandırılması temel amacı oluşturmaktadır.

Her türlü sentetik, kimyasal ilaçlar ve gübrelerin kullanımının yasaklanması yanında organik ve yeşil gübreleme, münavebe, toprağın" muhafazası, bitkinin direncini artırma, parazit ve predatörlerden yararlanmayı tavsiye eden bütün bu üretim tarzında üretimde miktar artışı değil ürünün kalitesinin yükseltilmesini amaçlanmaktadır. Günümüzde sadece organik tarımla toprak ve su kaynakları ile havayı kirletmeden, çevre, bitki, hayvan ve insan sağlığını korumak mümkün olmaktadır.

 

Tarım yapılan birçok arazide, Sentetik kimyasal girdilerin (sentetik mineral gübreler ve sentetik kimyasal tarım ilaçları v.b) kontrolsüzce ve aşırı kullanımı sonucu kirlilik oluşmuş ve doğal dengenin bozulmasına neden olunmuştur.

Toprağın erozyona uğraması sonucu toprak kayıpları artmış, toprakta organik madde ve humus yokluğu ve toprak profilindeki A horizonunun kaybı nedeniyle toprak mikroorganizmalarının yok olmasına zemin hazırlanmıştır. 

 

  • Sürekli monokültür tarım yapılması, münavebe sisteminin uygulanmaması sonucu ürünlere zarar veren hastalık ve zararlıların çoğalmasına neden olunmuştur. 
  • Kimyasal pestisitlerin kullanımı sonucu bazı faydalı ırktaki böceklerin yok olması sağlanmış ve biyolojik mücadele ortamı tahrip edilmiştir. 
  • Aşırı gübreleme sonucu özellikle çabuk yıkanan azotlu gübrelerin yer altı sularına karışması sonucu, hayvan ve insanlarda nitrat zehirlenmeleri görülmektedir. 

Bütün bu olumsuzlukların önüne geçmek için, doğayı tahrip etmeyen yöntemlerle, insanlarda toksik (zehirli) etki yapmayan tarımsal ürünlerin üretilmesi ve tüketilmesinin tercih edilmesinin gerekliliği ortadadır. Bütün bu olumsuz gelişmeleri müteakip, gelir düzeyi yüksek ülkeler başta olmak üzere bir çok ülkedeki bilinçli üreticiler, örgütlenerek  bu yöntemlerin başında yer alan ve doğa ile barışık olan organik üretime geçmiş ve geçmeye devam etmektedir.